Bakir bir suskunluğa sarıp ruhumun cenin düşlerini
Kıvrılıyorum elimi tutan elinin tadına
Sonsuzsun ,karşılıksız
Minnet siniyor anlamların yitik dokusuna
Kıyıdaki çakıltaşı inan daha dertli
Annem ,sen bile şu an habersizsin benden

Rivayetler tüketiyor aklım dahilinden kaçarak
Bir bataklık ki şu yaşam
Balçıktan girdaplarında kaynayan macera 
insan
Kanayıp da dönüyor bakışım gözlerden
ve kanımdan ağrıyor midem
Acı nedir anne,derman nerde?
Sözlerde büyüyor cehennem

Yüzlerde bir ayar gülmeler
Koşuyor yıkımının enkazını işaretleyip başka yıkıma
Kirpiğe sığınan her siyah halka
kıyımın sessiz tanığıdır aslında
Say beni annem
sakladıklarımın tutanağı bakışımdan

Büyütme beni
Üşüyorum kadınların ve adamların
tenime değen sorgusundan
Haraç mezat satıldım bu yürek pazarında
Tek bir aykırı çıkarın gösterişsiz fiyatına

Ruh ölürmüş meğer bedenden önce
Günler ki annem
her yanı tuzak,her yanı günah
acıyor canım , cana direnmekten

Alışırım sandığım her tuzlu damlanın puslu kıyısından
Karşıma sen çıkıyorsun annem
Kıvrılıyorum elimi tutan elinin tadına
Öp beni 
kederimin gümüş saçından
Ve sarıl gözyaşıma yüzünü dönmeden



Saadet Yıldırım Ünal

( Sarıl Gözyaşıma başlıklı yazı paydasız tarafından 7.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.