bir günbatımı çekip giderken
dilim lal olmuş koşamadım arkandan
boğazım düğüm gözlerimde yaş
dur gitme diyemedim
kalmamıştı dermanım
 
adına aşk denen ilişkileri gördükçe
vazgeçtim sevmelerden sevmem diyordum
aşkı da sevgiyi de yaşatan sen oldun
gittiğinde anladım
meğer ne çok sevmişim seni
 
ne çalmayan telefonlar
ne de haykırışlarıma suskunluğun
seni benden almadı alamazdı
yüreğime ektiğin fidanlar
dal budak verdi gidemezdin
arada kaçırdığın gözlerin
belkide sessiz bir davetti
ilk adımı atamadın
ben adım değil koştum canım
bilmedin göremedin
inkar etsen de biliyorum sen de sevdin
 
topladım tüm cesaretimi
geldim yanına çevirme yüzünü
acı tatlı ne varsa bırak mazide kalsın
olmasın ayrılıklar hüzünler
dağılsın karabulutlar
düşmeden toprağa
her ne kadar yağmurum olsan da
seninle dolu şu kalbim
bırak senin için yansın
 
sevmek suçsa suçluyum biliyorum suçumu
gerseler de çarmıha
vursalar da  prangaları ayaklarıma
seni sevmek yeter bana
yüreğime hapsettim hiç çıkarmamacasına
duy sesimi bir ses ver sen de beni anlasana...
 
 
Refik
04. 04.2013
İstanbul
 
 
( Bir Hüzündür Gidişin başlıklı yazı keskin2011 tarafından 4.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.