Kimi
zaman haykırasım gelirdi
Etrafına
nazar eden gözlerim ürkerdi, nedense acaba derdi
Boyun
bükmek kederdi, taklit üzere olan inanç kim bilir neye yeterdi
Umut
en vazgeçilmez değerdi, emel için şartlanmak esefti, keşkeler ne garipti
İnanırdım,
kanardım,
avunurdum
Anlamadan
yanmaya adaydım, masumiyet adına yaşayandım
Anam,
babam her şeyi bilir sandım, çekincesiz bir candım, yanıldım
Aklımı
ve izanımı gerekçesiz kullandım, heyecan uğruna nasılda abanırdım, andım
Bazen
pencereden melül melül bakardım
İçimi burkan Saiklere kapanırdım, dinlediğim şiirleri yaşardım
Hüzün
kokan hangi nesiri okusam, hicran dalgalarında çırpınsam, kanardım
Akan
gözyaşlına yanmazdım, ruhumu dinlendirdiğime inanırdım, bir sürurla yaslanırdım
Annem
ve babam yıllar oldu rahmetlik olalı
Hoca
telkin veriyordu, Arapça söylüyordu, oysa onlar bilmiyordu
Ruhla
konuşmak, anlaması için çabalamak, münker ve nekiri dikkate almak acıydı
Oysa
berzah ve can için inşirah ardı
Hocaya
bel bağlamak
tuhaftı,
cennet adına
geçit vermek zandı
Kabir
azabı nasıldı, mizan kurulmadan hesap sanki hazırdı, dimağ uzaktı
Vicdan
ve irade, aklın ve azmin didarında ki vahaydı, ütopya nasıl bir farktı
Mustafa
CİLASUN